Drag Arrow LeftKAYDIR Drag Arrow Right
img Solviera Teknoloji Solviera Teknoloji

Solviera Teknoloji, işletmenizin potansiyelini dijital dünyada zirveye taşır. Dijital pazarlama, SMS altyapı yazılımları ve kurumsal kaynak yönetimi alanlarındaki uzman çözümlerimizle dijital dönüşümünüzde güvenilir ortağınız olmaya hazırız.

Google vs Meta: E-Ticaret Savaşlarının Kazananı Kim?

  • Blog Yazılarımız
  • Dijital Pazarlama
Blog Image

Büyüme odaklı bir e-ticaret yöneticisi olarak, muhtemelen her ay aynı stratejik ikilemle karşı karşıya kalıyorsunuz: Kısıtlı reklam bütçenizi nereye yatırmalısınız? Bir yanda, müşterilerin ne istediğini tam olarak bilen, devasa bir niyet motoru olan Google Reklamları. Diğer yanda ise, milyarlarca kullanıcının ilgi alanlarını, davranışlarını ve demografik bilgilerini avucunun içi gibi bilen bir sosyal dev, Meta Reklamları (Facebook & Instagram). Peki, 2025 yılında e-ticaret sitenizin cirosunu artırmak, müşteri sadakati oluşturmak ve operasyonel verimliliği yakalamak için hangi platform daha üstün?

Bu sorunun cevabı, basit bir "şu daha iyi" cümlesinden çok daha karmaşık. Doğru cevap, "kazananı seçmek" değil, "doğru aracı doğru iş için kullanmak" ve en önemlisi, bu iki gücü birbiriyle sinerji içinde çalıştırmaktır. Bu kapsamlı rehberde, Google ve Meta reklam platformlarını tüm derinliğiyle mercek altına alacak, hangi senaryoda hangisinin parladığını ortaya koyacak ve nihayetinde bu iki platformu birleştirerek nasıl durdurulamaz bir büyüme motoru yaratabileceğinizi anlatacağız. Amacımız, bu makalenin sonunda aklınızda hiçbir soru işareti bırakmadan, reklam stratejinizi güvenle şekillendirmenizi sağlamak.

Temel Felsefeyi Anlamak: Arama Niyeti vs. Keşif ve Talep Yaratma

İki platform arasındaki en temel ve en kritik fark, kullanıcıların o platformda bulunma zihniyetinde yatar. Bu ayrımı anlamak, bütçenizi nereye harcayacağınız konusunda vereceğiniz en stratejik karardır.

Google Reklamları: Aktif Arama Niyeti (Sıcak Talep)

Google, bir ihtiyaç anında başvurulan devasa bir cevap makinesidir. Kullanıcılar Google'a geldiklerinde, kafalarında zaten bir sorun veya bir ihtiyaç vardır ve bunun için aktif olarak bir çözüm ararlar. Bu, "arama niyeti" olarak bilinir ve dijital pazarlamanın en değerli kavramlarından biridir.

Senaryo: Düşünün ki, bir müşterinin en sevdiği koşu ayakkabısı eskimiş. Akıllı telefonunu eline alıp Google'a "en iyi uzun mesafe koşu ayakkabısı erkek" yazar. İşte bu an, altın değerinde bir andır. Bu kullanıcı, sadece bakınmıyor; satın almaya hazır, probleminin farkında ve çözümünüzü duymaya istekli. Google Arama Ağı Reklamları, tam olarak bu anda markanızı müşterinin önüne çıkarır. Bu, bir kütüphanede belirli bir kitabı arayan kişiye, o kitabın tam olarak nerede olduğunu gösteren bir kütüphaneci gibi çalışır. Talep zaten vardır, siz sadece o talebi karşılarsınız.

Meta Reklamları: Pasif Keşif ve Talep Yaratma (Soğuk Talep)

Meta (Facebook ve Instagram) ise tamamen farklı bir zihinsel alanda çalışır. Kullanıcılar bu platformlara arkadaşlarıyla etkileşim kurmak, ilham verici görsellere bakmak veya komik videolar izlemek için girerler. Akıllarında belirli bir ürünü satın alma niyeti yoktur. Onlar pasif bir "keşif" modundadır. Meta Reklamları'nın gücü, işte bu pasif anı bir ilgi anına dönüştürmektir.

Senaryo: Aynı koşu tutkunu müşterimiz, bu kez akşam yemeğinden sonra Instagram'da geziniyor. Arkadaşlarının tatil fotoğraflarına bakarken, karşısına aniden geri dönüştürülmüş materyallerden yapılmış, estetik olarak çok çekici ve sürdürülebilirliğe vurgu yapan yeni bir koşu ayakkabısı markasının video reklamı çıkıyor. Müşterinin aklında yeni bir ayakkabı almak yoktu, ancak bu reklam onun ilgisini çeker, bir arzu uyandırır ve daha önce var olmayan bir talebi yaratır. Bu, bir dergide gezinirken hiç aklınızda olmayan bir tatil beldesinin reklamını görüp "Buraya gitmeliyim!" demenize benzer. Siz talebi karşılamazsınız, talebi yaratırsınız.

Bu temel ayrım, stratejinizin temelini oluşturmalıdır. Satın almaya hazır müşterileri yakalamak için Google, yeni müşteriler keşfetmek ve marka bilinirliği oluşturmak için ise Meta paha biçilmezdir.

Google Reklamları: E-Ticaret İçin Derinlemesine Analiz

Google Ads, sadece bir arama motoru reklamcılığından çok daha fazlasını sunan karmaşık bir ekosistemdir. Büyüme odaklı bir e-ticaret yöneticisi için bu platformun sunduğu her bir aracı doğru anlamak, yatırımın geri dönüşünü (ROI) doğrudan etkiler.

Google Ads'in Güçlü Yönleri (Avantajları)

  • Yüksek Dönüşüm Odaklı Trafik: En büyük avantajı, daha önce bahsettiğimiz yüksek arama niyetidir. "Siyah deri ceket satın al" gibi bir arama yapan kullanıcı, dönüşüm hunisinin en altındadır ve satın almaya çok yakındır. Bu, özellikle niş veya yüksek fiyatlı ürünler satan e-ticaret siteleri için kritik bir avantajdır. Terk edilmiş sepet oranlarını düşürmek ve doğrudan satışları artırmak için birebirdir.
  • Kapsamlı Erişim ve Çeşitlilik: Google'ın reklam ağı devasadır ve farklı amaçlara hizmet eden çeşitli kampanya türleri sunar.
    • Arama Ağı (Search Network): Aktif olarak arama yapan kullanıcılara ulaşmanın en direkt yolu.
    • Alışveriş Reklamları (Shopping Ads): Ürün görseli, fiyatı ve başlığıyla doğrudan arama sonuçlarında görünen, e-ticaret için en güçlü formatlardan biri.
    • Görüntülü Reklam Ağı (Display Network): Milyonlarca web sitesi, uygulama ve videoda banner reklamlar göstererek marka bilinirliği ve yeniden pazarlama (retargeting) için idealdir.
    • YouTube Reklamları: Dünyanın en büyük ikinci arama motorunda video reklamlarla potansiyel müşterilere ulaşma imkanı.
    • Performans Max (PMax): Yapay zeka destekli bu kampanya türü, tüm Google envanterini (Arama, Alışveriş, Görüntülü, YouTube, Gmail, Keşfet) tek bir kampanyadan yöneterek dönüşümleri maksimize etmeyi hedefler.
  • Ölçülebilir ve Esnek ROI: Google Ads, harcanan her kuruşun nereye gittiğini ve ne kadar geri dönüş getirdiğini gösteren son derece ayrıntılı raporlama araçları sunar. Dönüşüm izleme kodları sayesinde, hangi anahtar kelimenin veya hangi reklamın ne kadar satış getirdiğini net bir şekilde görebilirsiniz. Bu veri odaklı yaklaşım, bütçenizi sürekli optimize etmenize olanak tanır.

Google Ads'in Zayıf Yönleri (Dezavantajları)

  • Yüksek Rekabet ve Maliyet: Yüksek arama niyeti, beraberinde yüksek rekabeti getirir. Popüler anahtar kelimelerde tıklama başına maliyetler (CPC) oldukça yüksek olabilir. Bu durum, özellikle düşük marjlı ürünler satan veya bütçesi kısıtlı olan yeni e-ticaret işletmeleri için zorlayıcı olabilir.
  • Yönetim Karmaşıklığı: Başarılı bir Google Ads hesabı yönetmek, sürekli bir optimizasyon, anahtar kelime araştırması, teklif stratejisi belirleme ve negatif anahtar kelime temizliği gerektirir. Bu, öğrenme eğrisi dik olan ve zaman alıcı bir süreçtir.
  • Talep Yaratmada Sınırlıdır: Google, mevcut talebi karşılamada harikadır ancak yeni bir ürün veya kategori için talep yaratmada Meta kadar etkili değildir. İnsanlar, henüz varlığından haberdar olmadıkları bir şeyi arayamazlar.

Hangi E-Ticaret Yöneticisi Google Ads'e Öncelik Vermeli?

Senaryo: "Oto Yedek Parça Deposu" adında bir e-ticaret siteniz var. Müşterileriniz genellikle acil bir ihtiyaç anında ("2015 model Ford Focus fren balatası fiyatı") sitenize gelir. Bu senaryoda, bütçenizin büyük bir kısmını Google Arama ve Alışveriş Reklamları'na ayırmak en mantıklı stratejidir. Müşterinin acil sorununa anında çözüm sunduğunuz için dönüşüm oranlarınız yüksek olacaktır.

Meta Reklamları: E-Ticaret İçin Derinlemesine Analiz

Meta'nın (Facebook ve Instagram) gücü, kullanıcılar hakkında sahip olduğu inanılmaz miktardaki veride ve bu veriyi kullanarak markaların ultra-spesifik kitlelere ulaşmasını sağlamasında yatar.

Meta Ads'in Güçlü Yönleri (Avantajları)

  • Rakipsiz Kitle Hedefleme: Meta'nın hedefleme yetenekleri nefes kesicidir. Kullanıcıları aşağıdakilere göre hedefleyebilirsiniz:
    • Demografi: Yaş, cinsiyet, konum, dil, eğitim seviyesi, ilişki durumu.
    • İlgi Alanları: Beğendikleri sayfalar, takip ettikleri markalar, etkileşimde bulundukları içerikler (örneğin, "organik cilt bakımı", "vegan tarifler" veya "CrossFit" ile ilgilenenler).
    • Davranışlar: Online alışveriş yapma alışkanlıkları, belirli bir cihazı kullanmaları, yakın zamanda seyahat etmiş olmaları.
    • Özel Kitleler (Custom Audiences): Web sitenizi ziyaret edenleri, e-posta listenizdeki kişileri veya uygulamanızı kullananları yeniden hedefleyebilirsiniz.
    • Benzer Kitleler (Lookalike Audiences): Mevcut en iyi müşterilerinizin profiline benzer yeni potansiyel müşteriler bulabilirsiniz. Bu, büyümenin anahtarıdır.
  • Görsel Hikaye Anlatımı ve Marka Bilinirliği: E-ticaretin görsel bir dünya olduğu düşünüldüğünde, Meta bu alanda parlar. Instagram Hikayeleri, Reels videoları, Koleksiyon Reklamları ve Etkileşimli Anketler gibi formatlar, ürününüzün faydalarını ve marka kimliğinizi ilgi çekici bir şekilde anlatmanıza olanak tanır. Bu, özellikle moda, kozmetik, ev dekorasyonu gibi estetiğin ön planda olduğu sektörler için hayati önem taşır.
  • Talep Yaratma ve Keşif: Daha önce de belirttiğimiz gibi, Meta insanların henüz ihtiyaç duymadığını düşündükleri ürünleri keşfetmelerini sağlar. Bu, pazara yeni bir ürün sunarken veya tamamen yeni bir müşteri segmentine ulaşmaya çalışırken onu vazgeçilmez kılar.

Meta Ads'in Zayıf Yönleri (Dezavantajları)

  • Daha Düşük Satın Alma Niyeti: Kullanıcılar eğlence ve sosyalleşme amacıyla platformda oldukları için, reklamınızı gördükleri anda satın alma niyetleri genellikle düşüktür. Dönüşüm süreci daha uzun olabilir ve müşteriyi ikna etmek için daha fazla çaba (ve yaratıcılık) gerektirir.
  • Reklam Yorgunluğu (Ad Fatigue): Aynı reklamın aynı kitleye sürekli gösterilmesi, zamanla performansın düşmesine neden olur. Bu nedenle, reklam kreatiflerinin sürekli olarak yenilenmesi ve A/B testleri yapılması gerekir.
  • İzleme ve Ölçümleme Zorlukları: Apple'ın iOS 14.5 güncellemesi gibi gizlilik odaklı değişiklikler, platform dışındaki kullanıcı davranışlarını (örneğin web sitesi dönüşümlerini) izlemeyi daha zor hale getirmiştir. Bu, ROI ölçümlemesini Google'a kıyasla biraz daha dolaylı hale getirebilir.

Hangi E-Ticaret Yöneticisi Meta Ads'e Öncelik Vermeli?

Senaryo: "Sürdürülebilir Butik" adında, el yapımı ve görsel olarak çok çekici seramik ürünler satan yeni bir e-ticaret markanız var. İnsanlar Google'da "el yapımı turkuaz seramik kupa" diye spesifik bir arama yapmıyor olabilir. Bu durumda, bütçenizin önemli bir kısmını Instagram ve Facebook'taki görsel odaklı reklamlara ayırmalısınız. Hedef kitlenizi "ev dekorasyonu", "sürdürülebilir yaşam" ve "butik markalar" gibi ilgi alanlarına göre belirleyerek ürünlerinizi keşfetmelerini sağlayabilir ve marka etrafında bir topluluk oluşturabilirsiniz.

Stratejik Karar Anı: Platformları Karşılaştırma Tablosu

Özellik Google Reklamları Meta Reklamları
Temel Amaç Mevcut Talebi Karşılama (Pull Marketing) Yeni Talep Yaratma (Push Marketing)
Kullanıcı Niyeti Yüksek (Aktif olarak çözüm arıyor) Düşük (Pasif olarak geziniyor)
Hedefleme Anahtar kelimeler, demografi, yeniden pazarlama Detaylı Demografi, İlgi Alanları, Davranışlar, Benzer Kitleler
En Güçlü Format Arama Ağı Metin Reklamları, Alışveriş Reklamları Görsel ve Video Reklamları (Hikayeler, Reels, Carousel)
Maliyet Modeli Genellikle Tıklama Başına Maliyet (CPC) Genellikle Bin Gösterim Başına Maliyet (CPM)
ROI Hızı Genellikle Daha Hızlı ve Direkt Genellikle Daha Uzun Vadeli ve Dolaylı
İdeal Olduğu Durum Acil ihtiyaç ürünleri, yüksek niyetli satışlar, B2B Marka bilinirliği, görsel ürünler, topluluk oluşturma, yeni ürün lansmanı

Nihai Strateji: Rekabet Değil, Sinerji (Tam Huni Yaklaşımı)

2025 yılında başarılı bir e-ticaret yöneticisi "Google mı, Meta mı?" diye sormaz. Bunun yerine, "Google VE Meta'yı birlikte nasıl en verimli şekilde kullanırım?" diye sorar. Gerçek büyüme, bu iki platformu bir pazarlama hunisinin (marketing funnel) farklı aşamalarını besleyecek şekilde entegre etmekten geçer.

Bu, tam huni (full-funnel) pazarlama stratejisi olarak bilinir ve müşteri yolculuğunun her adımında var olmanızı sağlar.

  1. Aşama: Farkındalık (Huninin Üstü - TOFU)
    • Platform: Meta Reklamları (Instagram & Facebook)
    • Amaç: Markanızı daha önce hiç duymamış geniş ama ilgili kitlelere tanıtmak.
    • Taktik: Ürününüzün hikayesini anlatan etkileyici video reklamlar, Reels ve Hikayeler kullanarak marka bilinirliği yaratın. Hedef kitlenizi geniş ilgi alanlarına (örneğin, "doğa yürüyüşü ekipmanları" veya "evcil hayvan sahipleri") göre belirleyin. Burada amaç doğrudan satış değil, ilgi çekmek ve akılda kalmaktır.
  2. Aşama: Değerlendirme (Huninin Ortası - MOFU)
    • Platformlar: Meta Reklamları (Yeniden Pazarlama) & Google Görüntülü Reklam Ağı / YouTube
    • Amaç: Markanızla ilk teması kurmuş kullanıcıların ilgisini canlı tutmak ve onları çözümünüzü değerlendirmeye teşvik etmek.
    • Taktik: Meta reklamlarınızla etkileşime giren veya web sitenizi ziyaret edip bir şey almayan kullanıcılara yeniden pazarlama (retargeting) reklamları gösterin. Onlara müşteri yorumları, ürünün kullanım alanlarını gösteren videolar veya bir blog yazısı gibi daha derinlemesine içerikler sunun. Google Görüntülü Reklam Ağı ile sevdikleri haber sitelerinde veya YouTube'da bir video izlerken onlara markanızı tekrar hatırlatın.
  3. Aşama: Dönüşüm (Huninin Altı - BOFU)
    • Platform: Google Reklamları (Arama & Alışveriş)
    • Amaç: Satın almaya hazır olan kullanıcıyı yakalamak ve satışı tamamlamak.
    • Taktik: Meta'da markanızı gören ve artık aktif olarak çözüm arayan kullanıcı ("markanız + model + satın al" gibi), Google'da arama yaptığında ilk sırada sizin Arama Ağı veya Alışveriş Reklamınızla karşılaşmalıdır. Bu aşamada reklam metinlerinizde "Ücretsiz Kargo", "%10 İndirim" gibi net ve harekete geçirici mesajlar kullanın.

Bütünsel Bir Başarı Hikayesi Senaryosu

"Doğa Dostu" adında, outdoor ürünler satan bir e-ticaret siteniz olduğunu hayal edelim.

  • Farkındalık (Meta): "Doğa yürüyüşü" ve "kampçılık" ile ilgilenen 25-45 yaş arası kitleye, yeni su geçirmez ve geri dönüştürülmüş ceketinizin nefes kesici bir drone videosunu Instagram Reels reklamı olarak gösterirsiniz.
  • Değerlendirme (Meta Retargeting & YouTube): Bu videoyu izleyen veya reklamınıza tıklayıp sitenize gelen ama satın almayan kullanıcılara, Facebook'ta "Bu Ceketi Kullanan 5 Müşterimizin Yorumu" başlıklı bir Carousel reklam gösterirsiniz. Ayrıca, YouTube'da kampçılıkla ilgili videolar izlerken, ceketinizin detaylı özelliklerini anlatan kısa bir atlanamayan reklamla karşılarına çıkarsınız.
  • Dönüşüm (Google): Kullanıcı artık ikna olmuştur. Google'a girip "Doğa Dostu su geçirmez ceket satın al" yazar. Karşısına çıkan ilk sonuç, ürünün fiyatı ve görseliyle birlikte sizin Google Alışveriş Reklamınız olur. Tıklar ve satın almayı tamamlar.

Bu karmaşık ve çok kanallı huniyi yönetmek, A/B testleri yapmak ve bütçeyi dinamik olarak optimize etmek, uzmanlık gerektiren bir süreçtir. İşte bu noktada Solviera Dijital'in sunduğu profesyonel hizmetler devreye girer. Stratejinizin her adımını veri odaklı bir yaklaşımla yöneterek, reklam harcamalarınızdan maksimum verimi almanızı sağlar.

2025 ve Ötesi: Gelecek Trendleri ve Hazırlıklı Olma

Dijital reklamcılık sürekli gelişiyor. 2025 ve sonrası için hazırlıklı olmanız gereken birkaç önemli trend var:

  • Yapay Zekanın Yükselişi: Google'ın Performans Max (PMax) ve Meta'nın Advantage+ kampanyaları, yapay zekanın yönetimini giderek daha fazla devraldığını gösteriyor. Başarı, makineye doğru kreatifleri, doğru kitle sinyallerini ve doğru hedefleri vermekten geçecek.
  • Gizlilik ve Birinci Taraf Verisi: Çerezlerin (cookies) kullanımdan kalkmasıyla birlikte, kendi topladığınız veriler (e-posta listeleri, CRM verileri) yani birinci taraf verisi (first-party data) altın değerinde olacak. Müşteri verisi toplamak için değerli içerikler ve teşvikler sunmak kritik hale gelecek.
  • Kısa Video Hakimiyeti: TikTok'un başlattığı ve Instagram Reels ile YouTube Shorts'un devam ettirdiği kısa dikey video formatı, reklamcılığın ana dili olmaya devam edecek. Otantik, ilgi çekici ve mobil öncelikli video içerikleri üretmek zorunlu olacak.
  • Sosyal Ticaretin Derinleşmesi: Kullanıcıların uygulamadan ayrılmadan doğrudan alışveriş yapmasını sağlayan Instagram ve Facebook Mağazaları gibi özellikler daha da gelişecek. Bu, satın alma sürecini kısaltarak terk edilen sepet oranlarını düşürme potansiyeli taşıyor.

Sonuç

"Google Reklamları mı, Meta Reklamları mı?" sorusunun 2025'teki cevabı net bir şekilde "Her ikisi de"dir. Bu platformlar birbirinin rakibi değil, aynı takımın farklı mevkilerde oynayan yıldız oyuncularıdır. Google, kalenizin önündeki son vuruşu yapacak golcünüzdür; talep anında ortaya çıkar ve maçı kazandırır. Meta ise oyun kurucunuzdur; sahayı domine eder, pas atar, fırsatlar yaratır ve golcünüzün işini kolaylaştırır.

Büyüme odaklı bir e-ticaret yöneticisi olarak sizin göreviniz, bu iki oyuncunun da gücünü anlamak ve onları tam bir uyum içinde oynatacak bütünsel bir strateji kurmaktır. Müşteri yolculuğunun her adımını planlayarak, marka bilinirliğinden sadık müşterilere uzanan sürdürülebilir bir büyüme motoru inşa edebilirsiniz. Unutmayın, en iyi strateji, platformları birbirine karşı değil, hedefleriniz için birlikte çalıştırmaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Bu, büyük ölçüde ürününüze ve bütçenize bağlıdır. Eğer ürününüz, insanların aktif olarak aradığı bir çözüme karşılık geliyorsa (örneğin, "iPhone 15 ekran koruyucu"), küçük bir bütçeyle Google Alışveriş Reklamları'na başlamak hızlı sonuçlar getirebilir. Eğer ürününüz daha çok görsel, keşfe dayalı ve bir yaşam tarzı sunuyorsa (örneğin, "el yapımı takılar"), düşük maliyetlerle geniş kitlelere ulaşabileceğiniz Meta (Instagram) Reklamları ile marka bilinirliği oluşturmaya başlamak daha mantıklı olabilir.

İdeal bir "altın oran" yoktur; bu oran, hedeflerinize ve sektörünüze göre dinamik olarak değişmelidir. İyi bir başlangıç noktası, bütçeyi 70/30 kuralına göre bölmektir. Eğer önceliğiniz anlık satış ve yüksek ROI ise, bütçenizin %70'ini Google'a (özellikle Arama ve Alışveriş), %30'unu ise Meta'ya (marka bilinirliği ve yeniden pazarlama için) ayırabilirsiniz. Eğer marka bilinirliği ve yeni müşteri keşfi daha önemliyse, bu oranı tersine çevirebilirsiniz. En doğrusu, sürekli test ederek kendi markanız için en verimli dağılımı bulmaktır.

Tamamen yerini almaları beklenmese de, reklam yönetiminin geleceğini temsil ediyorlar. Bu yapay zeka destekli kampanyalar, özellikle daha az manuel optimizasyon yapmak isteyen veya geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen yöneticiler için son derece güçlüdür. Ancak, çok spesifik kitleleri hedeflemek veya kampanya üzerinde tam kontrol sahibi olmak isteyen deneyimli pazarlamacılar için manuel kampanyalar hala değerli olmaya devam edecektir. Gelecekte, bu iki yaklaşımın bir hibrit modelde birlikte kullanıldığını göreceğiz.

Genellikle Google Reklamları, özellikle de Arama Ağı ve Alışveriş kampanyaları, daha hızlı ve daha doğrudan ölçülebilir bir ROI sağlar. Bunun nedeni, reklamlarınızı zaten satın alma niyetinde olan kullanıcılara göstermenizdir. Meta Reklamları'nda ise ROI süreci daha uzun vadelidir; önce marka bilinirliği ve güven oluşturur, ardından bu ilgi zamanla satışa dönüşür.

iOS 14 ve sonrası güncellemeler, uygulama ve web siteleri arası kullanıcı takibini zorlaştırarak Meta'nın yeniden pazarlama (retargeting) ve dönüşüm ölçümleme yeteneklerini zayıflattı. Buna karşı atabileceğiniz adımlar şunlardır: Meta'nın Dönüşüm API'sini (CAPI) kurun: Bu, tarayıcı tabanlı takipten bağımsız olarak web sitenizden Meta'ya doğrudan veri göndererek ölçümleme doğruluğunu artırır. Daha geniş kitlelere odaklanın: Hassas yeniden pazarlama kitleleri küçüldüğü için, ilgi alanı ve benzer kitle (Lookalike) hedeflemelerine daha fazla ağırlık verin. Platform içi etkileşime odaklanın: Kullanıcıları web sitenize yönlendirmek yerine, Meta'nın kendi platformu içinde (örneğin, Potansiyel Müşteri Formları, Messenger görüşmeleri) dönüşüme teşvik eden kampanyalar oluşturun.

İşletmenizi Bir Sonraki Seviyeye Taşımaya Hazır Mısınız?

Solviera'nın bütünsel teknoloji çözümleri hakkında daha fazla bilgi almak ve işletmenize özel bir analiz için proje danışmanlarımızla bugün iletişime geçin!

Hemen İletişime Geçin